15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından el konularak kayyuma devredilen D-100 Karayolu üzerindeki bina, 2018 yılında Kızılay Düzce Şubesi’nce satın alınmıştı. İki kez ihaleye çıkan ancak satışı yapılamayan bina için yeni bir ihale süreci başlatıldı. Süreç devam ederken Cumhuriyet Halk Partisi Düzce Milletvekili Talih Özcan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi verdi. Ancak kamuoyundaki söylentilerle soru önergesi veren Talih Özcan’a, Kızılay Düzc3e Şubesi Başkanı Halil Aydın, tokat gibi cevap verdi.   

“Milletvekili Özcan bilgi isteseydi verirdik”

Binaya talip olan İş insanı Muhammet Erzurum ve Levent Esen ile birlikte açıklamalarda bulunan Kızılay Şube Başkanı Halil Aydın, Milletvekili Talih Özcan’ın konu ile ilgili kendilerinden bilgi istemediğini belirterek, “CHP yönetimi iki kez ziyaretimize geldiler. Kendileri ile zaman zaman belli konularda istişarelerde bulunuyoruz. Yardıma ihtiyacı olan kişiler ile ilgili bir yönlendirme olursa da hiçbir ayrım gözetmeden gerekli yardımları yapıyoruz. Bizim faaliyetlerimizden memnun olduklarını belirttiler. Bizim son dönemde yürüttüğümüz eğitim çalışmaları var. Kadın ve gençlik kolları ile bunlara iştirak etme iradelerinin olduğunu söylediler. Biz de kendilerini severek bunlara dahil edeceğimizi de ifade ettik. Bu süreçle ilgili ben buradaki yönetici arkadaşlardan bazıları ile görüştüm. Ama Sayın Talih Özcan beni bu konu ile ilgili aramadı. Bununla ilgili herhangi bir bilgi sormadı. Eğer sormuş olsaydı ben süreci şeffaf bir şekilde açıklar, izah ederdim” dedi.

“Kendisini afetlerde sokakta hiç görmedim”

Halil Aydın, Özcan’ı Düzce sokaklarında ve sahada hiç görmediğini vurgulayarak “Belki polemik konusu olacak ama ben kendisini Düzce sokaklarında gezerken hiç görmedim. Biz Düzce'de depremlerde, diğer felaketlerle uğraşırken ben kendisini sahada da görmedim. Kendisini, biz çizmelerle dolaşırken ayakkabıları bozulmasın diye sadece masa başında verdikleri demeçlerden hatırlıyorum. , eğer aksini iddia ediyorsa konuşmaya ve görüşmeye hazırım. Hiçbir çekincem yok. Keşke bu konuyu Ankara'da Meclis’e soru önergesi vererek siyasi polemik konusu yapacağına, çok yakınında duruyoruz, 300-500 metre mesafedeyiz, bir telefon kadar da yakınlarındayız. Bir telefon ederek sorabilirdi. Ziyaret edebilirdi. Davet etseydi de çekinmeden gider konuyu açık yüreklilikle anlatırdım. Ama böyle bir talep gelmedi. Sadece onun özelinde değil diğer siyasi partilerden ve siyasetin içindeki kişilerden de bu konuda bir açıklama ve talep gelmedi. Gelmiş olsaydı onlara da seve seve yanıt verdim” diye konuştu.

“KIZILAY BİR İYİLİK HAREKETİ” Kızılay’ın bir iyilik hareketi olduğunu ve bu harekete kimsenin zarar vermemesi gerektiğini dile getiren Aydın şöyle devam etti: “Hepsi için söylemiyorum, asla aynı kefeye koymam ama bazılarının bu konuyu belli yerlerde dedikodu malzemesi gibi konuştuğunu duydum. Bundan da üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim. Kendi adıma değil. Biz bugün varız yarın yokuz. Bu makamlar da gelip geçici. Ama Kızılay 156 yıllık bir iyilik çınarı. Bu harekete zarar vermeye hiçbirimizin hakkı yok. Hepimizin bu kuruma ihtiyacı var. Yarın öbür gün ne zaman ihtiyaç duyacağımızı da belli değil. Bu iyilik hareketinin devam etmesi gerekiyor. Bizim bu iyilik hareketini büyütmemiz gerekiyor.”